Ramazan

-Aşkî (Muzaffer Ozak)-

On bir ayın sultânı yine şevk ile geldi
Muhammed bülbülleri hâfızlar dile geldi
Melek yüzlü mü’minler dağıldı câmilere
Hakk inâyet eyledi affa vesîle geldi

Minâreler donandı kandil kandil nûr ile
Mü’minler hazırlandı neş’e ve sürûr ile
Fakîr-zengin her eve doldu rahmet bereket
Ramazana kavuştuk hamdolsun huzûr ile

Namâz dîne burhândır îmânın alâmeti
Oruç nâra kalkandır islâmın selâmeti
Namâz ile oruca devâm eden mü’minler
Hiç şübhesiz kazanır ebedî se’âdeti

Namâz ile oruca Mevlâ cennet va‘d eder
İbâdet edenleri kulum diye yâd eder
Her hayırlı amelin ecri bire bin olur
Mü’minleri iftârda cemâliyle şâd eder

Oruç tutan mü’minin her nefesi tesbîhdir
Bu ibâdet insanı meleklere teşbîhdir
Cihâd-ı ekber denen nefis mücâhedesi
Kulu Hakk rızâsına îsâl için tenbîhdir

Boş geçirme ömrünü Hakk’a kullukda bulun
İbâdet ve tâ‘atdır ilk vazîfesi kulun
Her fânî gibi sen de ölümü tadacaksın(1)
O ebedî âlemde cennete varsın yolun

Dinle bak ne buyurur ol Mevlâ-yı Müte‘âl
Bu ilâhî müjdeden sen de nasîbini al
İftâr vakti “Hitâb-ı Sübhânîvârid olur
Oruç tutan kuluyla söyleşir hem zül-Celâl

Buyurur ki ey kulum yeme dedim yemedin(2)
Kendini men‘ eyledin nefse boyun eğmedin
Benim rızâm uğruna aç kaldın susuz kaldın
Şehvânî duygularla kimseye el değmedin

Cemâlimi gör şimdi rızâma lâyık oldun
Len terânî” sırrında Mûsâ’ya fâik oldun(3)
Keşf-i hicâb eyledim dîdârıma nazar kıl
Oruç ile arındın nûrumla râik oldun

Ümmetisin sen benim Habîbim Muhammed’in
Emr ü nehyim bildiren nûr-i arşım Ahmed’in
Anınçün hazırladım cennet ü cemâlimi
Sen de onu sevmekle âlî oldu himmetin

Bu hitâb-ı izzeti kulağı olan duyar
İnsân olan kendini Hakk boyasıyla boyar(4)
Rızâ-yı ilâhîye nâil olmak isteyen
Kur’ân hükümlerine harfi harfine uyar

AŞKÎ der ki ilâhî bu ne büyük ni‘metdir
Namâz oruç kadrini bilen câna minnetdir
İnsânı insân yapan bu âlem-i fânîde
Şehâdet ederim ki farzlar ile sünnetdir(5)

Şiir Notları:
Ayet-i kerimeler: (1) “Her canlı ölümü tadacak ve sonunda dönüp huzurumuza geleceksiniz.” (Ankebut, 29/57) - (2) “Ey İnananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye, size sayılı günlerde farz kılındı.” (Bakara, 2/183) - (3) “Mûsâ, belirlediğimiz yere (Tûr’a) gelip Rabbi de ona konuşunca, ‘Rabbim! Bana (kendini) göster, sana bakayım.’ dedi. Allah da, ‘Beni (dünyada) katiyen göremezsin. Fakat (şu) dağa bak, eğer o yerinde durursa sen de beni görebilirsin.’ dedi. Rabbi, dağa tecelli edince onu darmadağın ediverdi. Mûsâ da baygın düştü. Ayılınca, ‘Seni eksikliklerden uzak tutarım Allah’ım! Sana tövbe ettim. Ben inananların ilkiyim.’ dedi.” (Araf, 7/143) - (4) “Biz, Allah’ın boyasıyla boyanmışızdır. Boyası Allah’ınkinden daha güzel olan kimdir? Biz ona ibadet edenleriz (deyin).” (Bakara, 2/138) - (5) Farz: Her Müslüman’ın yapmakla mükellef olduğu Allah’ın kesin emirleri. Günde beş vakit namaz kılmak, Ramazan orucu tutmak gibi. İnanıp da yapmayan büyük günah işlemiş olurken inkâr eden kâfir hükmündedir. Sünnet: Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.s.) bizlere örnek niteliğindeki söz ve fiillerinin tamamı. Sözünde durmak, güler yüzlü olmak, yolda birine zarar verebilecek bir engele rast geldiğinde kenara kaldırmak, namazın sünnetleri vs. Ayet-i kerime: “Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah’ın azabı çetindir.” (Haşr, 59/7)


Destek ol 
Rastgele Getir