Ey Müezzin Gel Cenazem Üstüne…
-Üsküdarlı Aşkî-
Ey müezzin gel cenâzem üstüne feryâd kıl
Öldüğümden yâri âgâh eyle rûhum şâd kıl
Taşlar kim cevr ile kûyunda urmuşdun bana
Gönlümü yıkdun anunla kabrümü âbâd kıl
Yoluma hâk oldu bu üftâde deyu adumu
Gel mezârum tâşına yazdur bir eyü âd kıl
Firkatinden çünki can virdüm o serv-kâmetin
İy yapan tâbutumu yâ serv yâ şimşâd kıl
Nâleler kılsa tenüm tâbutda kılman aceb
Tahteye bağlansa eyler nâle vu feryâd kıl
Gülsitân-ı kûyuna bir zerre şâyed kim düşe
Ey sabâ billâhi lütf et toprağum ber-bâd kıl
Lütf idüp ömrüm unutma Işkî’nun bu şi‘rini
Yâduna al gâh gâh ânı anunla yâd kıl
Günümüz Türkçesiyle Anlamı:
Ey müezzin, gel cenazemin salasını ver. Öldüğümden sevgiliyi haberdar eyle ki ruhum şad olsun. (Ey Sevgili!) köyünde, mahallende taşlarla inciterek vurmuştun bana. Böyle yaparak gönlümü incittin, (bari) kabrimi şenlendir. Yoluma toprak oldu (toprağa sırlandı, vefat etti) bu biçare diye adımı gel mezarımın taşına yazdır da bir iyi ad bırak.
Ayrılığından can verdim o servi boylu sevgilinin. Tabutum (o servi, şimşad boylu sevgili gibi) ya serviden ya şimşir ağacından olsun, iyi yapın. Bedenin inlese tabutta acayibinize gitmesin. Tahtaya bağlansa inler ve feryat eder(?). Köyünün gül bahçesine şayet azıcık (bir damla yaş) düşse, ey saba rüzgârı Allah için lütfet, toprağımı (o bir damlayla harmanla), perişan eyle(?). Ömrüm! Lütfet, unutma Aşkî’nin bu şiirini. Zaman zaman hatırına getir, bu şiirimle beni yâd et.
Şiir Notları:
“Fâilâtün/ fâilâtün/ fâilâtün/ fâilun”